ETİK (ETHOS)
· İyi olan nedir?
· Nasıl yaşamalı?
· İyi yaşam nasıldır?
Ø Niyet Ahlakı (Kant)
Ø Sonuç Ahlakı ( Aristoteles)
Ø Ödev Ahlakı (Modern)
Etik genelde Felsefenin değerlerle olan kısmını oluşturur. Bu anlamda etiğe başlarken ilk yaptığımız ayrım : olgu ve değer ayrımıdır. Havanın soğuk olmasından bahsederken bir olguya yada gerçekliğe işaret ederiz. Fakat bir şeyin iyi veya kötü olmasından bahsederken bir değer yargısından bahsederiz.
Erik genel anlamıyla değerlerle ilgilenen bir felsefedir. Belli başlı sorular değerin olup olmadığı – eğer varsa- ne tür varlığa sahip oldukları, değerlerin yapısı özenel mi –nesnel mi yada başka türden mi, değerlerin kaynağı veya bir değer yapan şeyin ne olguğu vs gibi sorulara cevep arar. Bu anlamda temelde iki tür değerden bahsedilir:
1. Ahlaki Değerler
2. Estetik Değerler
Ahlak felsefesi, ahlaki değeri almakta ve bunlar üzerinde icelemeler yapar. ‘Değerin yapısı nedir? ‘ sorusunu sorar. Sokrates bu soruya : nesnel bir değerin olduğunu söyleyerek cevap veririr. Çünkü ona göre adalet, cömertlik gibi şeylerle ilgili olarak insanlar arasında bir görüş birliği vardır. İlk bakışta bu çok açığa çıkmasa bile sıkı bir soruşturmadan sona insanların benzer ortak görüşleri olduğu ortaya çıkar.
Değerlerin nesnel olduğunu savunanlar nesnelere yüklenen değerlerde gerçekte nesneye ait olan nitelikler arasında bir ayırım yapar. Bir şeyi değerli yapanın ne olduğu sorusu, aynı zamanda değerinin kaynağında ne oldğu sorusudur. Bu anlamda üç ayrı cevapla karşılaşırız:
Bu görüşün en önemli temsilcisi Moore’dir. Moore kavramları basit ve birleşik olarak ikiye ayırır. Buna göre birleşik kavramlar basit kavramlardan oluşur. Bu kavramlar aracılığıla tanımlanırlar. Örneğin ; üçgenin iç açıları toplamı 1800 olduğu ve onun geometrik bir şekil olduğunu söylediğimizde üçgen birleşik bir kavramdır. Çünkü basit kavram olan açılar aracılığıyla üçgeni tanımlarız. Sonuç olarak açıklanamaz olan basite indirgenir.
2. Değerli olan haz veici olandir.
Bu görüşe göre değer hazda, değerli olan ise haz verici olandadır. Genelde çıkış noktası gündelik yargılardır. Çünkü biz çoğu zaman haz verici olanı ‘ iyi veya değerli olan’ olarak tanımlarız. Bu anlamda değerin nesnelliğinden çok öznel olan haz’a vurgu yapılır.
3. Değerli olan arzu ve tercih olandır.
Bu ahlaka göre değerli olan bir şey daha çok onu değerli olarak gören özne ile ilgilidir. Temsilcilerinden biri de Spinoza’dır. Spinoza:’ bir şeyi iyi olduğu için arzu etmeyiz , arzu ettiğimiz için iyidir.’ Görüşünü savunur. Buna göre değer daha çok öznel olarak kabul edilir. Değerler varlığın tercihine tabi kılındığı için belli ölçüde görecelidir. Yani verlıktan varlığa değişir.
Yorumlar
Yorum Gönder